1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Kapımızdaki Büyük Tehlike: Kızamık Yeniden Yükselişte!

Kapımızdaki Büyük Tehlike: Kızamık Yeniden Yükselişte!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Son yıllarda küresel çapta yeniden artış gösteren kızamık vakaları, özellikle aşılanmamış çocuklar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Tıp dünyası, bu bulaşıcı hastalığın geri dönüşü konusunda alarm veriyor.

Çocukluk çağı hastalıklarının unutulmaya yüz tutan üyelerinden biri olan kızamık, ne yazık ki son yıllarda yeniden tüm dünyada etkisini artırmaya başladı. Özellikle Amerika ve Avrupa gibi gelişmiş bölgelerde vaka sayılarında ciddi bir yükseliş gözlemleniyor.

Solunum yoluyla kolayca bulaşabilen ve havada, yüzeylerde 2 saate kadar canlı kalabilen kızamık virüsü, küresel çapta yeniden ciddi bir halk sağlığı tehdidi haline gelmiş durumda. Bu durum, aşılamanın önemi ve toplum bağışıklığının korunması gerekliliği konularını bir kez daha gündemin en üst sıralarına taşıyor.

Aşının Gücü: Kızamıktan Korunmada Tek Kalkan

Medipol Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Güzel, kızamığın tehlikeli geri dönüşü hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Güzel, özellikle aşılanmamış çocuklarda bulaş riskinin inanılmaz derecede yüksek olduğunun altını çizdi.

“Aşılanmamış her 10 çocuktan 9’u kızamığa yakalanıyor,” diyerek durumun ciddiyetini vurgulayan Güzel, “Koruyuculuğu %97 olan aşı, bu hastalıktan korunmada en güçlü silahtır. Aşı sayesinde kızamık neredeyse tamamen kontrol altına alınmışken, aşı karşıtı hareketler ve aşılanma oranlarındaki düşüşler, bu sinsi düşmanın yeniden ortaya çıkmasına zemin hazırladı.” şeklinde konuştu. Aşının, sadece bireysel koruma sağlamakla kalmayıp, toplumda “sürü bağışıklığı” oluşturarak virüsün yayılmasını engellediği ve en savunmasız bireyleri de koruduğu bilimsel bir gerçektir.

Kızamık Belirtileri: Ne Zaman Doktora Başvurmalı?

Kızamığın karakteristik belirtileri, ebeveynler için dikkatle takip edilmesi gereken ipuçları sunar. Prof. Dr. Ahmet Güzel, hastalığın tipik olarak yüksek ateş, öksürük, burun akıntısı ve gözlerde kızarıklık ile başladığını belirtiyor. “Özellikle baş kısmından başlayıp hızla gövdeye doğru yayılan kırmızı döküntülerle karakterize bir hastalıktır. Ağız içinde, yanakların iç kısmında Koplik lekeleri adı verilen beyaz veya gri noktalar da gözlenebilir,” diye ekleyen Güzel, bu bulgularla karşılaşıldığında zaman kaybetmeden bir hekime başvurmanın hayati önem taşıdığını vurguluyor. Erken teşhis, doğru yönlendirme ve bulaş riskini azaltmak için izolasyon açısından kritik öneme sahiptir.

Bulaşıcılık ve Tedavi: Aşı Dışında Bir Seçenek Yok

Kızamığın bulaşıcılık süresi, hastalığın sinsi doğasını ortaya koyuyor. Prof. Dr. Güzel’e göre, hastalık belirtileri ortaya çıkmadan 4 gün önce başlayan bulaştırıcılık, döküntüler başladıktan sonraki 4 gün boyunca da devam ediyor. “Bu nedenle, kızamık şüphesi olan çocukların bu dönemlerde mutlaka izole edilmesi, okul veya kreş gibi toplu ortamlardan uzak tutulması çok önemli,” diyen Güzel, asıl can alıcı noktayı bir kez daha hatırlatıyor: “Kızamığın spesifik bir tedavisi yoktur. Hastalığı tamamen ortadan kaldıracak veya seyrini değiştirecek bir ilaç mevcut değildir. En önemli ve tek koruyucu yöntem aşıdır.” Bu durum, aşılamanın sadece bir seçenek değil, bir zorunluluk olduğunu açıkça göstermektedir.

Ciddi Komplikasyon Riski: Kızamık Sadece Döküntüden İbaret Değil

Kızamık, basit bir çocukluk hastalığı gibi görünse de, Prof. Dr. Güzel, hastalığın hafife alınmaması gereken ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini belirtiyor. “Kızamık virüsü, sadece ciltte döküntüye neden olmakla kalmaz, aynı zamanda akciğer enfeksiyonlarına (zatürre), beyin dokusu tutulumuna (ensefalit) ve bağışıklık sisteminin ciddi şekilde zayıflamasına yol açabilir,” diye uyarıyor.

Bağışıklık sisteminin zayıflaması, çocuğun başka enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur. Daha da endişe verici olanı ise, kızamık virüsünün enfekte olduktan 7 ila 10 yıl sonra dahi “subakut sklerozan panensefalit (SSPE)” gibi ciddi ve ölümcül nörolojik hastalıklara yol açabilmesidir. Bu uzun vadeli riskler, kızamığın ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Aşı, bu ölümcül komplikasyonlardan korunmanın tek garantili yoludur. Toplum olarak kızamığın geri dönüşüne dur demek için aşılama takvimlerine uymak ve çocuklarımızı korumak hepimizin sorumluluğudur.

Kapımızdaki Büyük Tehlike: Kızamık Yeniden Yükselişte!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Kadına Dair Her Şey | Haber, Moda, Güzellik, Anne & Bebek, Yaşam Rehberi – VeBirKadın.com ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet