Dünyada yaklaşık olarak 300 milyon kişinin astımdan etkilendiğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hacer Ofluoğlu, hem sıcakların yaklaşması hem de her türlü alt teneffüs yolu enfeksiyonunda olduğu üzere, Kovid-19 enfeksiyonunda da orta ve ağır astım hastası olanların daha ağır etkilenebileceğini ve astım ataklarını tetikleyebileceğini vurguladı.
Bilinenin tersine, astım hastaları yalnızca mevsim geçişlerinde değil sıcak havalarda krize girebileceğini ve yaz mevsiminde de astım ve alerji hastalarının pek çok açıdan tehdit altında olabileceklerini belirten Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, nemli ve sıcak havanın sorunun en önemli kaynağını oluşturduğunu söz etti. Yaz aylarında artan alerjenler açısından dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Ofluoğlu, astım hastalığında genetik faktörlerin de tesirli olduğunu belirtti.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ DIŞ ETKENLERDEN DİREKT ETKİLENİYOR
Mevsim değişimi, hava ısısının değişmesi ve nem oranının artması, polenlerin ağır olduğu ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimlerinde astımlı bir şahısta hava yollarını uyararak astım atağına neden olabileceğine değinen Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu şu sözleri kullandı:
“Hem bahar mevsimi hem mevsim değişiklikleri birçok hastalığın daha çok görüldüğü devirlerdir. Burada pek çok faktörün rolü olabilir. Havaların ısınması, atmosfer basıncındaki değişiklikler, soluduğumuz havadaki nem ölçüsündeki farklılıklar ve tekrar bu mevsimde soluduğumuz havaya karışan bitkilere ilişkin polenlerin kıymetli rolü vardır. Bunun yanında, bir de bedenimizde hormonların neden olduğu birtakım değişiklikler yaşanabilir. Bunların salgılanmasında gecenin, gündüzün ve mevsimlerin epey tesiri var. Keza bağışıklık sistemimiz direkt doğruya dış etkenlerden etkileniyor”
“YEMEK SONRASI ANTRENMANDAN KAÇINILMALI”
Yaz mevsiminde astımlıların ve alerji hastalarının pek çok açıdan tehdit altında olabileceklerini belirten Ofluoğlu, “Yaz aylarında artan alerjenlere karşı dikkatli olunması gerektiği unutulmamalıdır. Astımın ve alerjik nezle ile alerjik göz rahatsızlıklarının önde gelen tetikleyicilerinden olan polenler, sanılanın bilakis yalnızca ilkbaharda değil, yaz ortasından sonbahara dek yayılma gösterirler. Hareketsiz geçen kış aylarından sonra yazları açık havada çok antrenman yapılması da alerji ve astım krizini tetikleyebilir. Yürüyüş de dahil olmak üzere tüm antrenman çeşitleri ile bireyde nefes darlığı, hırıltı, öksürük, göğüste sıkışma hissi, kaşıntı, deri döküntüsü ve bayılma üzere belirtiler görülebilir. Bu cins alerjiden korunmak için yemek sonrası 3-4 saat boyunca idmandan kaçınmak, antrenman öncesi kimi ağrı kesicilerden uzak durmak ve adet devirlerinde idman yapmamak uygun olacaktır. Ayrıyeten, idmana yavaş yavaş başlayıp ve tıpkı halde bitirmek de önerilmektedir” sözlerini kullandı.
GENETİK FAKTÖRLERİN DE TESİRİ VARDIR
Astıma neden olan alerjik bünyenin ortaya çıkmasında genetik faktörlerin de kıymetli rolü olduğunu tabir eden Ofluoğlu “Kalıtımın yüzde 40-60 olayda rol oynadığı kestirim edilmektedir. Astımlı hastaların birçoklarının yakın akrabalarında astım ya da öbür alerjik hastalıklardan bir yahut birkaçının olduğu tespit edilmektedir. Lakin bu tüm olgular için geçerli değildir. Astımlı bir annenin çocuğunda astım görülme sıklığı yüzde 20-30’lara çıkarken, hem anne hem de baba astım ise bu oran yüzde 60-70 kıymetlerine ulaşmaktadır.
Öteki bir değerli risk faktörünün de sigara olduğunu hatırlatan Ofluoğlu, “Sigara dumanında bulunan 4000’e yakın gaz, duman ve partikül yapısındaki kimyasal hususlar astımın oluşumunda değerli rol oynarlar. Annesi sigara içen bebeklerde teneffüs yolu hastalıklarının ve astımın daha sık görüldüğü belirtilmektedir. Sigara içen ya da sigara içilen ortamda bulunan astımlı hastaların tedavisi de çok sıkıntı olmaktadır” diye konuştu.
ASTIMI OLANLAR KOVİD-19 RİSK KÜMESİ İÇERİSİNDE YER ALIYOR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Hacer Ofluoğlu, “Hastalık Denetim ve Tedbire Merkezi’nin (CDC), Kovid-19 enfeksiyonu ile ilgili açıkladığı risk kümeleri içerisinde; 60 yaşından büyük olmak, kronik tıbbi rahatsızlığı olması, yüksek tansiyon, kalp hastalığı olması, diyabet ve astım hastalığının olması olarak bildirilmiştir. Bu tablo üzerinden baktığımızda astımı olanları Kovid-19 enfeksiyonu için risk gurubu içinde yer almaktadır. Ama koronavirüsün, astım hastalarını nasıl etkilediğine dair bir araştırma şimdi bulunmamaktadır” dedi.
NASIL TEDBİRLER ALINMALI?
Risk kümesinde yer alan astım hastalarının alması gereken tedbirlere de değinen Ofluoğlu, “Bol bol sıvı ve doğal meyve sularını tüketin. Mümkün olduğu kadar, az da olsa kırmızı et tüketin. Vitamin ve mineral desteği, bağışıklık sistemini kuvvetlendiren beta glucan, omega 3 balık yağı alabilirsiniz. Ayrıyeten her gün konutta, en az 20-30 dakika antrenman yapın ve nizamlı uyuyun. Hoş müzikler dinleyin ve hijyene kıymet verin. Moralinizi yüksek tutun. Ayrıyeten, astım hastaları bu periyotta kortizon içeren sprey kullanmayı ve hekimleri tarafından verilen ilaçlarını kullanmalarında bir sakınca yoktur. Bu uygulamalar, koronavirüsten muhafazada yararlı olacaktır” sözlerini kullandı.
Kaynak: Demirören Haber Ajansı
